Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




yedi denizlerde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yedi denizlerde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2014 Salı

1 Kitap 1 Mektup : Delal Arya: Pera Günlükleri & Yedi Denizlerde :)

Daha önce Delal Arya'dan bahsetmiştim. (şurada ve burada) Kitaplarını merak ediyordum ancak henüz okumamıştım sevgili arkadaşım bana imzalı getirmişti tüm kitapları. Elifle ilk günlerimizdi ve ben büyüük bir heyecanla bu maceraya atılmıştım. Lakin aklımda yine bir dolu soru vardı. Sevgili Delal Arya da beni kırmayıp sorularımı "1 Kitap 1 Mektup" etkinliğinde yanıtladı, çok teşekkür ederim kendisine :)
Kaynak: burada
Öncelikle “Pera Günlükleri” ve “Yedi Denizlerde” serisi kaç kitapta bitecek; bunu çok merak ediyorum, heyecandan kalbim pır pır okudum çünkü. (Ve yeni kitaplarla ne zaman buluşacağız?)
Pera Günlükleri 6 kitap, Yedi Denizlerde 5 kitap olacak.

Kitapta yer alan hikayenin ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü? Acaba bu kısmı biz mi doldurmalıyız?
Büyük kısmı hayal ürünü. Ama hayali kuran kişinin o hayal hakkında bir şeyler biliyor olması lazım. Yedi Denizlerde’yi, çocukken gemilerde dolaşırken kurduğum hayallerden yola çıkarak yazdım.

Her kitapta bir önceki hikayenin minik bir hatırlatması yer alıyor. Seri kitaplarda bu biraz gerekli oluyor sanki değil mi?
Evet. Çünkü olay örgüsü birbirine eklemlenerek büyüyor. Dolayısıyla okuyucuya önceden olanları hatırlatmak gerekiyor.

“Pera Günlükleri” sahiden de 1 kurt ile mi başladı?
Hayır. Pera Günlükleri bir arkeolojik kazı evinde dinlenmek için yattığım ranzanın ikinci katında uzanmış yağmuru izlerken başladı. Bir otelin önünde durmuş zili çalmaya korkan iki tane çocuk gördüm önce. Ellerinde bavulları, yepyeni bir hayata başlıyorlardı. Kurt bambaşka bir hikaye. O benim İstanbul’umun koruyucu ruhu.

Belki saçma olacak ama “Renda” siz misiniz :)
Renda biraz benim, biraz da benim gibi çocukken gemilerle dolaşan ablam. evet. Ama o daha çok benim bu dünyaya uygun gördüğüm çocuk tipi. Bütün dünyası bir gemi olan, ama o gemiyle tüm dünyayı dolaşan, cesur, meraklı, heyecanlı, kafası özgür çalışan bir kız. Dünyanın bir ruhu olsa o Renda gibi olurdu diye düşünüyorum.

Pera Günlükleri ve Yedi Denizlerde film olarak çekilsin ister miydiniz? (Buna çok uygun bir hikaye çünkü)
Kitaplarımın filme çekilmesini isterim.

“Yedi Denizlerde” serisi gemi yolculuğunda yazıldı sanırım. Hikayenin başlangıcı o gemi yolculuğu muydu yoksa?
Serinin ikinci kitabını İspanya’dan Afrika’nın Gine Körfezi’ne inen bir konteynır gemisinde yazdım. Ama hikayenin asıl ilham kaynağı çocukken babamın kaptanlık yaptığı yük gemilerindeki seyahatlerim. Yük gemileri benim için uzayda dolaşan gezegenlere benziyor ve ben kendimi bildim bileli hep bir gemide yaşama hayali kurmuşumdur. Dünya bir gemiyle dolaşarak yaşanacak bir yer, çünkü keşfedecek karalar olduğu kadar denizler de var.

Karakterlerin isimleri çok güzel. Bu isimler mitoloji kaynaklı mı?
Renda ismini şu anda ikinci kaptanlık yapan ama çok yakında süvari olacak genç bir kadın zabitten alıyor. Lusin ve Ran ise benim arkadaşlarımın isimleri.

Aklınızda olan başka hikayeler de var mı?
Evet. Ormanların derinliklerinde geçen, daha masalsı bir hikaye üzerinde çalışıyorum.

Fuarlarda belki çocuklarla karşılaşmışsınızdır. Okuyuculardan dönüşler nasıl?
Genelde kitaplarda neleri beğendiklerini soruyorum. Gerçeklere dayanan olağanüstü şeyleri sevdiklerini söylüyorlar. Yani orada bir Pera Palas var gerçekten ve bu çocuk okuyucuyu heyecanlandırıyor.

Sizin sevdiğiniz çocuk kitapları hangileri hatta “keşke ben yazsaydım” dediğiniz hikayeler var mı?
F.H.Burnett’in Gizli Bahçe adlı kitabı.

İtalyancadan çevirdiğiniz çocuk kitapları da var. Çeviri konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor daha çok?
Çocuğu heyecanlandıran bir dil tutturmak gerekiyor. Cümle geçişleri hareketli olmalı. Mesela İtalyanca’dan dosdoğru Türkçe’ye çevirdiğinizde çok tıkanık bir anlatım elde ediyorsunuz. Orijinalinde sorun yok, ama Türkçesi biraz durgun oluyor. Onu hareketlendirmeli ve çocuğu sayfaları yiyecek kadar çok heyecanlandırmalısınız.

O kadar büyük bir iştahla okumuştum ki kitapları serinin devamı için neredeyse gün sayıyorum (tam tarihini bilmesem de :) 
*BDK'nın "Pera Günlükleri" ile ilgili radyo yayını dinlemek isteyebilir, Bianet.org'daki ve Radikal'deki röportajları da okumak isteyebilirsiniz.

Sizce "Pera Günlükleri'nde nasıl bir macera yaşanmış olabilir?"   
Aklınıza gelen tüm fikirleri bu yazının altına 7 Aralık 2014 tarihine kadar yorum bırakın.
Yapacağımız çekilişle 1 kişiye "Pera Günlükleri" kitabını (ve 1 mektubu) gönderelim :)

Devamını oku »

17 Ağustos 2014 Pazar

Yedi Denizlerde / Delal Arya :)

Delal Arya'nın kitapları da kitapçıda gelip gidip baktığım ama almaya cesaret edemediğim kitaplardan. Onları okumak için "anne cesareti"ne ihtiyacım varmış demek ki :)
Daha önce söylemişimdir, fantastik edebiyatı çok severim lakin rüyalarıma çok girerler ve bir müddet sonra korkarım... İşte böyle bir çekincedeydim.
Sonra Delal Arya'nın kitaplarını almaya karar verdim.
Derken eve gelen arkadaşımız bize şahane bir sürpriz yapmış ve Elif adına kitabı imzalatmıştı.

Denizi, denizciliği, içinde deniz geçen her şeyi çok severim.
"Yedi Denizlerde" serisini de sadece bu sebepten bile olsa severim diyordum.
Ama o da ne?
Kitap tam benlik çıktı ve ben nefes bile almaya fırsat kalmadan kitaplarını okudum. 3. kitap yolda mı, basılıyor mu çok merak ediyorum açıkçası.
Siz de benim gibi dozunda fantastik serüven severlerdenseniz, bu kitapları kaçırmayın derim.
Delal Arya'nın denizlerde geçen harika bir çocukluk hikayesi var. (babası kaptanmış) Derken sinema-televizyon eğitiminin üzerine arkeoloji eğitimi ve kazılara katılması sanırım bu kitapların alt donanımını oluşturuyor. Bir çocuk için denizlerde geçen günlerden daha güzel macera mı olur?
"Yedi Denizlerde" kitabında Kaptan Dodo Shonga gemisiyle yol alırken yanında kırmızı saçlı kızı Renda da vardır. Annesinden elinde kalan tek şey kanatlı bir denizatıdır. Annesini bulmaya kararlı olan Renda ikinci kaptanın çocukları Palu ve Solin ile bu gizemli maceraya atılır. Başlarına inanılmaz şeyler gelir ama yılmazlar. Ve aslında hikaye devam ediyor. Yani devam kitaplarının basıldığı gün almayı düşünüyorum ben :) Daha fazla bekleyemem çünkü...

Kitaptaki zengin tasvirler sayesinde her şey zihnimde o kadar net canlandı ki heyecanlı bir film izlesem bu kadar keyif almazdım.
Kaptan Dodo'nun tasviri:
" O sırada sis düdüklerine uyanan Kaptan Dodo kendini don gömlek köprü üstüne attı. Kızıl sakallarıylaa kalın kaşları arasında bir çift mavi gözün parıldadığı bu iriyarı adam, nesli tükenmekte olan yalın bir mahlukat, kendini bildi bileli gemilerde yaşamış gerçek bir deniz babalığıydı. Denizin, rüzgarın ve güneşin birlikte yaptıkları bir tabloydu adamın yüzü. Hayatı boyunca gözlerini kısarak denize ve gökyüzüne baktığı için yüzü kırışmış, kırışıkların içi deniz tuzuyla dolup sertleşmişti."
Yazar, ikinci kitabını seferine katıldığı Vivian A gemisinden yazmış. O zaman instagramdan kendisini takip ediyor ve Nijerya yolculuğunu/orada çektiği fotoğrafları merakla takip ediyordum.
Bu kadar muhteşem bir hayal gücü nereden gelir; ilham dediğimiz şey denizin  derinliklerinde mi saklıdır, bilmiyorum.
Tek bildiğim "Yedi Denizlerde" serisini çok sevdiğim ve 3. kitabını heyecanla beklediğim.
Ve tabii ki Pera Günlüklerini  okumaya da birkaç gün içerisinde başlamak istiyorum. (Araya farklı tarzda bir kitap aldım, aklım yedi denizlerde iyice dolanmasın diye :)
* Biraz magazin haberi gibi olacak ama Delal Arya ve Kerem Yücel (kitaptaki Palu mu acaba :) İkiz bebeklerini bekliyorlarmış şu sıralar; onlar adına çok mutlu oldum.
Devamını oku »